Filmografilerinin dördüncü ve beşinci filmleri, Cloud Atlas (Bulut Atlası) ve Jupiter Ascending (Jupiter Yükseliyor) sonra Wachowski Kardeşler’ in Matrix Trilogy ile yükselttikleri çıtayı bir daha hiç göremeyeceklerini düşünüyorum.

Jupiter Yükseliyor (Jupiter Ascending) filminde, temizlik işleri yapan basit vatandaş Jupiter’ in, Dünya’ yı aşıp gezegenler arası kraliçeliğini anlatıyor. Bilim-kurgu türünden şaşmayan (ilk film “Bound” hariç) Wachowski’ ler görünüşte farklı bir fikri ele alıyor fakat bu fikir, uygulama aşamasında hayal kırıklığına dönüşüyor. İçi boş karakterlerle dolu dünyadan çok çeşitli fakat hiç de kreatif olmayan mahlukatla dolu uzaya gidiyoruz. Ne yazık ki basit ama kopuk hikaye bu filmde de karşımızda. Gen haritası, DNA, uzun yaşam gibi cezbedici fikirler filmde yer alsa da hikayeyi kurtaramıyor.
Wachowski Kardeşler iki filmde de günümüz teknolojisinin imkanlarını sonuna kadar kullanıyor ve sömürüyor. Warner Bros’ un ikiliye güveni tam olacak ki kesenin ağzı tam açık (iki filmin toplamı 275 m $) fakat yapım şirketinin yüzünü güldürmüş olduğunu hiç sanmıyorum (74 m $). Takıntılı oldukları yeniden doğum, kurtarıcı temaları yine karşımızda. Özellikle bu sefer reenkarnasyon iki filmde de yer alıyor ve daha bir net söylemleri var.
Matrix gibi kült, adeta film endüstrisinde rönesans etkisi yapan bir filmden sonra beklentiler de üst düzeyde oluyor fakat ne yazık ki Matrix ile oluşturulan bu yüksek çıtanın, bir nirvana noktası olduğunu ve bu noktanın görüleceğine dair o umut ışığının olduğuna inanmıyorum.
Matrix gibi kült, adeta film endüstrisinde rönesans etkisi yapan bir filmden sonra beklentiler de üst düzeyde oluyor fakat ne yazık ki Matrix ile oluşturulan bu yüksek çıtanın, bir nirvana noktası olduğunu ve bu noktanın görüleceğine dair o umut ışığının olduğuna inanmıyorum.