2014 yılında James Dashner' in Maze Runner serisinin ilk romanından uyarlanan Maze Runner (Ölümcül Labirent), ilgi çekici hikayesi ve farklı atmosferi ile dikkat çekmişti. Yine serinin ikinci kitabından uyarlanan Maze Runner: The Scorch Trials (Alev Deneyleri), bu ilginç hikayesine aksiyonu da katarak seriye devam ediyor.İlk filmde, Thomas bir asansörün içinde yukarı doğru çıkar. Karşısında genç insanlardan oluşan ilkel bir topluluk vardır. Etrafları duvarlarla çevrili yerin ismi Kayran' dır. Duvarın kapısı sabah açılır ve akşam kapanır. İçi labirentlerden oluşmaktadır. Thomas buradan bir çıkış yolu arar.
İkinci film ise ilk filmin bittiği noktada başlıyor. Kurtulan grupla beraber Thomas, olayların perde arkasını araştırmaya başlar. Dağdaki insanları ve Sağ Kol' u aramaya çıkarlar.
İlk filmin en büyük avantajı kendine farklı dünya oluşturmasıydı. Ağaçlarla çevrili bir alan, tamamen gençlerden oluşan bir topluluk ve içi sırlarla dolu dev duvarlarla kaplı bir labirent. Bu fantastik ve ütopik ortam filmin en cezbedici unsurlarıydı. Sineklerin Tanrısı filmini andıran ilk film, senaryosunu gizemi çözme odaklı konumlandırdığından, heyecanı ve izlenebilirliğini de hep yüksek tutabiliyordu. Bir zamanların efsane dizisi Lost' un da etkisini görmek mümkündü. Filmin sonundaki sürprizler çok da açıklayıcı olmasa da, ikinci filme zemin hazırlaması açısından etkiliydi.
İlk filmin en büyük avantajı kendine farklı dünya oluşturmasıydı. Ağaçlarla çevrili bir alan, tamamen gençlerden oluşan bir topluluk ve içi sırlarla dolu dev duvarlarla kaplı bir labirent. Bu fantastik ve ütopik ortam filmin en cezbedici unsurlarıydı. Sineklerin Tanrısı filmini andıran ilk film, senaryosunu gizemi çözme odaklı konumlandırdığından, heyecanı ve izlenebilirliğini de hep yüksek tutabiliyordu. Bir zamanların efsane dizisi Lost' un da etkisini görmek mümkündü. Filmin sonundaki sürprizler çok da açıklayıcı olmasa da, ikinci filme zemin hazırlaması açısından etkiliydi.
İlk filmin bittiği noktadan devam eden ikinci film, bu sefer kurduğu dünyayı genişletiyor. Karakterleri bambaşka bir dünyayla yüzleştiriyor. En önemli fark ise heyecanının yerini adrenalinin ve aksiyonun alması. Bol bol koşuşturmaca ve kaçışmaca filmin en büyük kozunu oluşturuyor. Ünlü konsol oyunu Last Of Us taki hastalara benzer deliler, bu filmde önemli bir yer ediniyor ki filmin benim için çekici unsurlarından biri. Tabi bu kadar aksiyon olduğunda işin mantıksal boyutu da biraz terkedilmiş oluyor. Bunu görmezden gelirseniz filmden daha çok keyif alabilirsiniz.
Her iki filmin yönetmeni de görsel efekt uzmanlığından gelen Wes Ball. İşin hakkını verdiğini söylebilirim. İlk filmde genç oyunculardan kurulu kadroda Dylan O'Brien, Aml Ameen, Kaya Scodelario, Ki Hong Lee yer alıyor. İkinci filmde genç oyuncuların yanına deneyimli isimler eşlik ediyor. Giancarlo Esposito, Aidan Gillen, Barry Pepper, Rosa Salazar yan rollerde karşımıza çıkan diğer isimler.
Yeşil dünyadan sarı dünyaya geçtiğimiz hikayenin sonrasında üç roman daha var. Gişede umduğunu bulmaya devam ederse önümüzde en azından beş filmlik bir seri var demektir. İçeriği iki filmde olduğu gibi olacaksa üç filmin yolunu da bekleriz. İyi seyirler...
